Kurgusal edebiyatın felsefeyle buluştuğu sanata doymuş leziz satırlar...

9 Mart 2015 Pazartesi

Per Petterson - At Çalmaya Gidiyoruz - Out Stealing Horses




Per Petterson'ın ilk romanı At Çalmaya Gidiyoruz...

Kuzey Avrupa Edebiyatı, Bakker'den sonra ilgimi çekmeye başlamıştı. Kendisinden sonra eserleri pek bir beğenilen Petterson'ı okumayı tercih ettim ve iki eser arasında bağlantı bile kurabildim.

Örneğin iki yazarın da başkahramanları inzivada bir hayat yaşarken geçmişlerine dönüp didik didik ediyorlar. Bu esnada, geçmiş olayların bu yalnızlıklarına ve ruh hallerine ne kadar katkıda bulunduğunu çözümlemiş oluyorsunuz. 

Farklı olarak, Petterson'ın cümleleri çok daha yalın. Fakat bu kesinlikle olumsuz bir özellik değil. Romanı okurken "su gibi" ya da "çok duru" sıfatlarını defalarca kullandım. Sonuçta, benzer etkiyi daha yalın cümlelerle vermek de zor olsa gerek. Yalnızca hikaye, Bakker'de olduğu kadar vurucu gelmedi bana (bu kişisel bir tercihtir). Buna rağmen, yalnızlığın ve geçmişle hesaplaşmaların anlatıldığı eserler hep favorilerimdendir. Bitirdikten sonra Petterson'ın tüm romanlarını hemen almalıyım hissi uyanmadı; fakat Kuzey Avrupa Edebiyatı'na kesinlikle devam dedim. Lanet Olsun Zaman Nehrine ve Reddediyorum da listem de sıralı biraz daha bekleyecek...


Out Stealing Horses is the first novel by Per Petterson...

Northern European Literature has attracted me a lot after I have finished books by Bakker. After them, I chose to read works by Petterson and I could even relate their works.

For instance, the protagonists of both writers go back deep into their lives while living in isolation. Meanwhile, you can investigate how much the past incidents have contributed to their current loneliness and moods.

Unlike Bakker, Petterson's sentences are more modest. Yet, this is not a negative attribute at all. I used the adjective of "smooth" a lot while reading. After all, it must be hard to give a similar impression with more modest sentences. It's just that the strory is not as striking for me as in Bakker's (this is a personal preference). Yet, I have always loved the works where loneliness and facing with the past take place. After finishing, I have not felt like reading the other works by Petterson immediately; yet I will definitely keep reading works of Northern European Literature. I Curse the River of Time and I Refuse will wait some...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder