Kurgusal edebiyatın felsefeyle buluştuğu sanata doymuş leziz satırlar...

11 Şubat 2015 Çarşamba

Flann O'Brien - Ağaca Tüneyen Sweeny - At Swim-Two-Birds



Inception mı desem, Hamlet mi?




Ağaca Tüneyen Sweeny, üniversite hocalarımdan biri olan çok değerli Gülden Hatipoğlu'nun çevirisi sayesinde Türk okuyucusuna sunuldu... Yine kendisinin çevirdiği Üçüncü Polis ve Dalkey Arşivi'nden sonra yazarın Türkçe'ye çevrilen üçüncü eseri...

Eseri anlatmanın asla tek bir yolu yok, olamaz. Zira roman, edebi oyunları ve teknikleri o kadar yüksek bir eser ki eminim pek çok edebiyat bölümü müfredatında halihazırda mevcuttur.

Başlıktaki Inception benzetmesi romanın sunuş kısmında Armağan Ekici tarafından yapılmaktadır. Hamlet benzetmesinin de her okurun aklına gelmesi kaçınılmaz; çünkü oyun içinde oyun temasının atasıdır kendisi.

Eserde tam olarak ne mi oluyor? O'Brien anlatıcı bir karakter yaratıyor. O anlatıcı da kendi eserlerini yazmakta ve çok sayıda yeni karakter yaratmaktadır. Bu karakterler de içinde İrlanda kültürünün bolca yer aldığı yeni yeni hikayeler anlatmaktadır. Bazen birbirine tuzaklar da kurarlar. Ortada sayılamayacak kadar çok labirent oluşur. Sonuç olarak, çok karışık görünmesine rağmen inanılmaz sürükleyici bir yapıt ortaya çıkar. Hatta atladığım yerler olduğuna eminim. Bu sebeple tekrar tekrar okunulması taraftarıyım.

Kurgusal oyunları çok seven biri olarak, yazarın (ki bu aşamada eserdeki yazarı da kast ediyorum) yazdıklarının sürecini ve mahiyetini işlemesi de katman katman üstkurgular oluşturuyor. Ayrıca, muhteşem bir İrlanda hicvi (Bu arada, İrlanda Hicvi'nin ne demek olduğunu Jonathan Swift'in "A Modest Proposal" adlı eseriyle daha 1. sınıfta Gülden Hoca'dan öğrenmişimdir.), kültürü gibi ögelere de bolca şahit olursunuz. Şunu da belirtmeliyim, zaman zaman kahkahalarla güldüğüm cümleler oldu. Örneğin aklımdan hiç çıkmayacak bir cümle olan "Mişli geçmiş zamanla okuyacağım çarkına" günlerce gülmeme neden oldu. İntikamın edebi hali...

Böyle bir zeka, böyle bir üslup, böyle bir hikaye gördükten sonra bu eser benim için 20.yüzyılın başyapıtlarındandır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder